Aşkımla bir ömür yaşamak için

Kadınların çoğunun en büyük hayali, günün birinde evlenip mutlu bir aileye sahip olmaktır. Aralarında konuştuklarında hep aynı cümleye kulak misafiri oluruz: Artık zamanı geldi… Zamanı gelen gerçekten evlenmek midir, yoksa evlilikle gerçekleşebilecek başka istekler mi?

200 kadınımıza sorduk: Evlenmek istemenizin ya da evlenmiş olmanızın altında yatan asıl neden nedir? Evden uzaklaşıp kendi düzeninizi kurmak mı, yoksa kendi ailenize sahip olmak mı? Belki de işi bırakıp, ev kadını olmak istiyorsunuzdur ya da anne baba korkusu olmadan özgürce cinselliği yaşamaktan tarafsınızdır…

Aşk ve sevgi

Ah romantizm, sensiz olmaz! Sabah kalktığınızda sevdiğiniz adamın yanı başınızda uyuduğunu görmek, hayatınızın sonuna dek onunla geçmesini temenni etmek, iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta bile mutlu olacağınıza inanmak… İşte, “Bunlar benim için evliliği ifade ediyor” diyenlerin oranı yüzde 53.
Ama biz yine de ufak bir not düşmek isteriz: Sonbahar yapraklarının romantik şehri Ankara’nın kadınları “Evlilik benim için aşık olduğum insanla bir ömür geçirmek” ifadesini, diğer illerde yaşayan kadınlara göre daha çok kullanmışlar.

 

Kadınların %53’ü aşık oldukları için evleniyor.

Çocuk ve aile

Evlenmek istemelerinin nedenini “Çocuk sahibi olup, neslimin devamını sağlamak” diye ifade eden kadınların oranı ise, yüzde 50. Böyle düşünenler anketimizin ikinci sırasında yer alıyorlar. İşin ilginç tarafı, sorumuza bu cevabı verenler daha çok bekar olup evlenmeyi düşleyen kadınlar değil, çoktan evlenmiş olanlar! Demek ki, evli kadınların yüzde 90’ı ancak imzayı attıktan ve çocuklarını doğurduktan sonra bu itirafta bulunabiliyorlar. Kısacası işi garantiye almışlar!

Kadınların %50’si çocuk sahibi olmayı istediği için nikah masasına oturuyor.

Bağımsızlık ve düzen

Evlilik müessesesini evden uzaklaşmak ve kendi düzenini kurmakla bağdaştıranların oranı yüzde 14. “Evlenip, ailemin yanından uzaklaşmak ve kendi kurallarımı koymak istiyorum” deyip de anketimizin üçüncü sırasında yer alanların çoğunun üst gelir seviyesindeki gruba mensup olduklarını belirtmeliyiz. Yani, orta tabakanın üstünde yer alıyorlar ve hem ekonomik hem de eğitim açısından çıtanın üstündeler. Bu kadınlarımız evliliği bir kurtuluş yolu olarak görüyorlar. Umarız, mutluluğu yakalarlar.

Kadınların %14’ü kendi evine sahip olmak için evlenmek istiyor.

Cinsel özgürlük

Gizli gizli buluşmalardan ve “Bu hafta nasıl bir bahane uydurup, kimde kalsak?” demekten sıkılan kadınlarımız da var. Bu dertlerinden kurtulmak için evliliği bir çıkış yolu olarak görüyorlar. Kadınların yüzde 8’ini oluşturan bu gruptakiler, artık yetişkin olduklarından kimseye daha fazla hesap vermek istemiyorlar. Toplum bu konuyu bir tabu olarak görmese, geleceğin gelinleri uzun bir süre daha evlenmeye gerek duymayacaklar belki de…

Kadınların %8’i cinselliği toplum baskısı olmadan yaşamak için evleniyor.

Ev kadını olmak

Kim uğraşacak şimdi sabah erkenden kalkmakla, sürünerek işe gitmek ve patronların emirlerini, taleplerini dinlemekle! Çalışmayı seven ve buna ihtiyaç duyan kadınlar kadar, çalışmaktan hoşlanmayan ve buna karşılık ev işleriyle ilgilenmeyi tercih edenler de var. Evliliği, çalışmayıp ev hanımı olmak için etkili bir yol olarak gören kadınların sayısı ne kadar az gibi görünse de, pastanın yüzde 7’sini oluşturuyor! Müstakbel damatlar da eşlerinin çalışmasını istemiyorlarsa, ortada sorun yok, ama ya tersini düşünüyorlarsa?

Kadınların %7’si çalışmamak ve ev kadını olmak için yuvadan uçuyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir