İngilizce Msn Nickleri

Türkçe anlamlarıyla ingilizce güzel sözlerden oluşan msn nickleri

You see that shackle..? I’m Your sLavee…!
(Kelepcelerı Goruyormusun ? Ben senın KöLenim..)

I’ve become so numb , i cant feeL you theree..
(Çok hissizleştim , senin burda olduğunu biLe hissedemiyorum..! )

Do you ever wanna run away?Do you locked yourself in your room , with the radio on turned up so loud..No one hears your screaming..
(Hic uzaklara kacmak istedinmi? kendını hıc odana kitledinmi..radyonun kısık sesını arttırarak..Hıc kımse duymaz senın çığlıklarını..)

She said I’m leaving..Cause He cant take the pain..It is hard to continue this love it aint same..
(gidiyorum dedi çünkü acıya dayanamıyordu..bu aşka dewam etmek zordu we hicbirsey aynı değildi…)

Things I loved before, are now for saLe..
(önceden sewdiğim hersy şimdi satılık..)

Here is a little story that I made up So Let’s make believe
(benım uydurduğum bir hikaye bu,o zaman kendımızı ınandıralım..)

I’m just a crazy kind of girl I wanna shop around , I’ve just begun
Don’t wanna settle down

(ben cılgın bır kızım alıswerıs yapmak ıstıyorum..daha yenı basladım durulmak ıstemıorm..)

Don’t be scared of your shadow You can’t hide from your sorrow
(Gölgenden korkma , kaderinden saklanamazsın )

I lie and I lie and I lie till there’s no turning back;I don’t know why
(Yalan söylüyorum yalan söylüyorum dönüşü olmayana dek;Bilmiyorum neden)

If you show Me reaL Love baby i’ll show you mine..
(bebeğim eğer bana gercek askını gosterırsen bende sana benımkını gosterırım..)

oh tonight you killed me with your smile so beautiful and wild so beautiful
(bu gece gülüşünle beni öldürdün öylesine güzel ve vahşiceki öylesine güzel)


No longer waiting, remove illusions;No more complaining, forget confusion
(uzun beklemeler yok,ilizyonları kaldır;daha fazla yakınmak yok,karışıklığı unut)

I don’t know who to trust no surprise;Everyone feels so far away from me
(Bilmiyorum kime güveneceğimi şaşırmadan;Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor)

I tried so hard;And got so far;But in the end;It doesn’t even matter
(O kadar çok denedim;Ve o kadar uzaklaştım;Ama en sonunda;hiçbir önemi kalmadı)

know that i can’t get over you;’cause everything i see is you and i don’t want no substitute;baby i swear it’s deja vu
(seninle baş edemediğimi bil;çünkü gördüğüm herşey sensin ve yedeğini istemiyorum;bebeğim yemin ederim bu bir deja vu)

No one will love you the way I do;No one will love you;Love you like I do;It will never be the same
(hiç kimse seni benim sevdiğim şekilde sevmeyecek;hiç kimse seni sevmeyecek;benim sevdiğim gibi;asla aynı olmayacak)

I’m so over being blue;Cryin over you;And I’m so sick of love songs;So tired of tears;So done with wishing you were still here;Said I’m so sick of love songs so sad and slow
(Çok hayalciyim;Sana ağlarken;Ve aşk şarkılarına hastayım;Gözyaşlarına çok yorgunum;Senin hala burada benimle olmanı dilerken;Dedi ki aşk şarkılarına hastayım çok üzücü ve yavaşlar)

Strange infatuation seems to grace the evening tide;I’ll take it by your side;Such imagination seems to help the feeling slide.
(akşam vakti garip karasevda güzel görünür;bn onu senin yanından alacağımn;böyle hayal gücü hislerin kaymasına yardımcı olur)

I… Take the plan, spin it sideways.I… Fall. Without you, I’m Nothing.
(ben…plan yaparım yol kenarlarına ağ örerim.bn…yenilirim.sensiz ben bir hiçim.)

I’ve never written a love song. That didn’t end in tears. Maybe you’ll rewrite my love song. If you can replace my fears. I need your patience and guidance
(Gözyaşları içinde bitmeyen bir aşk şarkısı yazmadım.Belki benim aşk şarkımı tekrar yazabilirsin.Eğer korkularımı silebilirsen.Senin hoşgörüne ve rehberliğine ihtiyacım var.)

You put me through
(sen beni baştan sona ifade ediyorsun)

You won’t cry for my absence, I know Because you forgot me long ago.
(Benim yokluğum için ağlamayacaksın, biliyorum. Çünkü Beni çok önce unuttun )

Though I’d die to know you love me I’m all alone.
(Beni sevdiğini bilmek için ölmeye razı olmama rağmen Ben tamamen yalnızım… )

Listen to each drop of rain whispering secrets in rain…
(Yağmurun her damlasını dinle yağmurda sırlar fısıldıyorlar. )

You’re too important for anyone.
(Sen birisi için çok önemlisin)

I will not be drowned by your thoughtless screaming
(senin düşüncesiz çığlıklarının arasında boğulmayacağım)

You will never be good enough
(Asla yeterince iyi olmayacaksın)

I have lived and I died for you
(Ben senin için yaşadım ve öldüm…)

perfect by nature icons of self indulgence
just what we all need more lies about a world that never was and never will be

(Doğuştan kusursuz Kendine hoşgörünün simgeleri Hepimizin tek ihtiyac duyduğu şey bir dünya hakkında daha fazla yalan Hiç var olmamış ve olmayacak olan)

somehow now you’re everybody’s fool
(Bir şekilde sen şimdi herkesin aptallığısın)

Sayfalar: 1 2

313 yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir