Özel Günler Nasıl Oluştu?

ANNELER GÜNÜ

Anneler Günü’nü kutlamanin orijinal yollari
Anneler Günü’nü kutlamanin en iyi yolu her seyden önce anneniniz bir gün tatil yapmasini saglamaktir. Ailenin geri kalani evin içerisinde bütün isleri yaparken anneniniz ayaklarini uzatip rahatlamanin tadini çikarmasini saglamaniz yapabileceginiz en iyi kutlamalardan biri olacaktir.

Bu günü kaç yasinda olursa olsun herkes sever. Nasil sevmeyelim?
Anneler Günü sevgi günüdür, pasta günüdür, çiçek günüdür ve de öpücük günüdür; bir de saygi günüdür tabii.
Bakin anneler günü nasil anneler günü oluvermis:

Geçmisten Bugüne Anneler Günü

Bugün alisageldigimiz “anneler günü” anlaminda olmasa da anneler için yapilan kutlamalar Sümerlere dek dayandirilabilir. Matriyarkal (anaerkil) düzenin hüküm sürdügü tarihin ilk çaglarindan bu yana Istar, Kybele, Rhea ve daha bir çok yerel ve dönemsel isimlerle analik, dogurganlik niteligiyle ön plana çikmis ve doganin uyandigi, yeniden dogdugu bahar mevsimi ile özdeslesmistir. Patriyarkal düzenin yerlesmeye baslamasi zaman zaman kutlamalarin içeriginin ve seklinin degismesine ve hatta bazi dönemlerde gizli olarak yapilmasina sebep olmussa da kesintiye ugratamamis; her bahar coskulu kutlamalar ve sunularla bir gelenek halini alarak binlerce yil kesintisiz olarak sürmüstür. Daha yakin tarihlere uzanacak olursak, günümüzden birkaç yüzyil önce 1600’lü yillarda Ingilizler arasinda “mothering sunday” adi ile, lent döneminin 4. Pazar günü kutlamalar yapilmaya baslandi. Içinde bulunduklari dönemde zor kosullar altinda yasayan ve çogu zaman çalistiklari yerlerde barinan Ingilizler bu özel günde izinli sayilirlar ve tüm günlerini evlerinde anneleri ile geçirirlerdi. Hatta biraz da hristiyan aleminin yortu geleneginin etkisiyle olsa gerek “mothering cake” adini verdikleri bir tür pasta götürme adeti yerlesmisti. Hristiyanligin Avrupa’da yayginlasmasindan sonra bu kutlama, onlara hayat veren ve kötülüklerden koruyan ruhani bir güç sayilan “Anneler Kilisesi” ni onurlandirmak amaciyla degisti. Zamanla kilise festivali Anneler pazari kutlamalari ile birleserek, beraber kutlanmaya baslandi. Anneler günüyle ilgili ilk resmi kutlama önerisi, Amerika’da 1872 yilinda Julia Ward Howe tarafindan barisa adanan bir gün olarak tasarlandi. Ilk defa Boston’da bir yürüyüs düzenlenerek kutlandi.1907 yilinda Philadelphia’da Ana Jarvis, annesinin ölüm yildönümü olan Mayis ayinin ikinci pazarinin Anneler Günü olarak kutlanmasi için bir kampanya baslatti. Bir sene sonra Philadelphia’da kutlanan Anneler Günü Ana Jarvis’in izleyenleri tarafindan bakanlara, isadamlarina ve politikacilara ulastirilarak ulusal olarak kutlanmaya baslandi. 1911 yilina gelindiginde hemen hemen her ülkede kutlanmaya baslanmisti. 1914 yilinda ABD baskani Wilson tarafindan resmi bir açiklamayla Mayis ayinin ikinci pazari Anneler Günü olarak duyuruldu. Böylece Mezopotamya ve Anadolu uygarliklarinin binlerce yil önce baslattigi gelenek 20. yüzyilin basindan itibaren dünya çapinda kabul görmüs oldu. Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun…

ANNELER NELER ISTER ?

Yanit basit: Hatirlanmak. Ama sadece bugün degil. Annelerin yüzde 82’si “Sizi en çok ne mutlu eder” sorusuna su yaniti veriyor: Çocugum haftada bir kez olsun arasin yeter
Bugün bize hayatimizin en degerli hediyesini, yasamimizi veren annelerimizin günü. Bugün anne sevgisi kutsanacak, bir öpücük, bir demet çiçek ya da kucak dolusu hediyeyle.. Peki annelerimiz gerçekte ne ister? USA Today gazetesi iste bu soruya yanit veren bir arastirma yayinladi dün. “Yetiskin çocuklar annelerini neden aramaz?” baslikli bu arastirmada yüzlerce kisiye annelerini ne siklikla aradiklari soruldu. Yanitlar gösterdi ki yetiskin bireyler annelerini arama konusunda biraz ihmalkar. Kimisi aylarca annesini aramayi unutabildigini söylerken, kimi de daha sik aramak istedigini ama ayda 1-2 kez telefon edebildigini itiraf etti. Arastirmaya katilanlarin ancak yüzde 30’u annesini sik sik aradigini söyledi. Peki bu ihmalin nedeni ne? Arastirmaya katilanlarin yüzde 34’ü çok çalistigini, mesgul oldugu için annesini arayamadigini söylüyor. Yüzde 21’i ihmalkarligina bagliyor bu durumu. Yüzde 15’i ise parasal sikintilar yüzünden annesini arayamadigini öne sürüyor. Arastirmada annelere de sorular yöneltilmis. “Anneler Günü’nde sizi en çok ne mutlu eder sorusuna” annelerin yüzde 48’i “Hatirlanmak” yanitini vermis. Annelerin yüzde 82’si gönüllerinde yatan “hatirlanma sikligini” da söyle “Haftada bir kez telefon etse yeter.”
Neden aramiyorlar?
Yetiskinler annelerini neden aramiyor?

Iste yanitlar:
Yüzde 34: Çok mesgulüm, firsat bulamiyorum.

Yüzde 21: Istiyorum ama unutuyorum. Ihmalkarim.

Yüzde 15: Maddi sikintilar yüzünden istedigim kadar sik arayamiyorum.

Gaffar Okan’in annesine ödül
Sehit edilen Diyarbakir Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’in annesi Ümran Okkan, Özel Nilüfer Ilkögretim Okulu ögrencileri tarafindan “Yilin Annesi” seçildi. Ödül törenine, rahatsizligi nedeniyle tekerlekli sandalyeyle katilan Okkan, ödülünü eski Içisleri Bakani Meral Aksener’in elinden aldi.

Anneme Sevgi

Kucak dolusu sevgiler…
Bir kez daha Mayis’in ikinci pazari ve gene Anneler Günü. Bir kez daha oturmus annenize ne alacaginizi, onun hangi çiçegi sevdigini, neye ihtiyaci oldugunu, hangi karti daha çok begenecegini düsünüyorsunuz. Bir kez daha karar veremiyorsunuz. Belki bir yandan akliniza takilan “Ticari oyunlar bunlar” düsüncelerini göz ardi etmeye çalisiyorsunuz, belki de yapacaginiz sürprizin heyecaniyla ise koyuldunuz.
Aslinda çok da fazla stres olmaya gerek yok çünkü sonuçta anneniz için, telefon açip onu sevdiginizi söylemeniz bile yeterli olacaktir. Üstelik yil içinde bunu söylemeyi unuttugunuz diger günleri telafi etmek açisindan bugün sizin için bir sans. Hem biliyor musunuz ki, Anneler Günü’nün pek de ticari olmayan bir tarihi var aslinda?

Ilk Anneler Günü kutlamalari Antik Yunan Devri’nde Tanrilarin annesi Hera onuruna düzenlenen bahar kutlamalarina dayaniyor. 1600’lü yillara gelindiginde ise Ingiltere’de Ingiliz anneler, Paskalya’dan 40 gün sonraya denk gelen pazar gününün Anneler Pazari olarak kutlanmasiyla onurlandirildi. Hiristiyanligin Avrupa’ya yayilmasi ve kilisenin güç kazanmasiyla birlikte bugünün anlami da dinsellesmeye basladi. Kutlamalar gitgide insanlari acilardan koruyan ve tinsel güç veren “Ana Kilise” yapilir oldu. Ancak bir süre sonra bu kutlamalar kilisenin disina tasti ve insanlar kendi annelerinin gününü kutlamaya basladilar.

ABD’de ise Anneler Günü, ilk kez 1872’de Julia Ward Howe tarafindan barisa adanmis bir gün olarak gündeme getirildi. 1907’de Philadelphiali Anna Jarvis ulusal bir anneler günü olusturmak için bir kampanya baslatti ve bu günü iki sene önce kabettigi annesinin yildönümünde kutlanmasi için gerekli mercileri ikna etti. 1911’de bugün, hemen hemen her eyalette kutlaniyordu ve nihayet 1914’te Baskan Woodrow Wilson, her yil Mayis’in ikinci pazar gününü ulusal anneler günü ilan etti.

Bu arada bu kutlamalarla ilgili enteresan anektodlar da ortaya çikmadi degil. Örnegin 1934 yilinda Teksas’ta bir gazete editörü alternatif bir anma günü ortaya atti: Üvey Anneler Günü. Aslinda editör birkaç ailenin bunu onayladigina dair bir haber yapti ancak bazi sebeplerden dolayi bu fikir tarihe karisti. Ayrica biraz traji-komik olsa da, bugünün yaraticisi olan Jarvis, 1948 yilinda tek basina, hiç Anneler Günü kutlamamis olarak öldü ve bir süre sonra adi pek kimse tarafindan hatirlanmaz oldu.

Görüldügü gibi annenizi her sene laf olsun diye kutlamiyorsunuz. Dünyanin birçok ülkesinde insanlar yüzyillardir bugünde annelerini hatirliyor ve onlarin gününü kutluyorlar. En umarsiz, görünen anne bile hatirlanmak, belki ufak bir hediyeyle sevinmek isteyecektir. Her ne kadar önemli olmadigini söylese de sirf gözlerinin içindeki piriltiyi görmek için annenize bir sürpriz yapin. Dünyanin en çok kart gönderilen bu üçüncü büyük gününde -ki geçen sene 147 milyon tebrik karti mail atilmis- annenize en azindan bir kart verin. Hiçbirini yapamiyorsaniz sevginizi dile getirin. Emin olun her sey için geç kalinabilir, bu ani degerlendirin…

KADINLAR GÜNÜ
Dünya Kadinlar Günü Nasil Dogdu?

8 Mart 1857’de New York’ta 40 bin kadar tekstil isçisi kadinin, “8 saatlik çalisma süresi” ve “esit ise esit ücret” istemleriyle baslattigi grev, kadin hareketinin baslangici oldu. Yürüyüse geçen kadin isçiler, polis tarafindan dagitilirken, çikan kargasada bazi kadinlar ezildi, bazilariysa gözaltina alindi. Danimarka’nin Kopenhag kentinde 1910 yilinda, “g. Enternasyonal Kadinlar Konferansi”nda, Alman delege Clara Zetkin’in, ABD’li kadin isçilerin baslattigi ilk kadin grevinin tarihi olan 8 Mart’in “Dünya Kadinlar Günü” olarak kutlanmasi teklifi kabul edildi. Ve o tarihten bu yana 8 Mart Dünya Kadinlar Günü olarak kutlanmaktadir.

SEVGILILER GÜNÜ

SEVGILILER GÜNÜ’NÜN TARIHÇESI

Sevgiler Günü’nün baslangiç tarihi eski Roma Imparatorlugu zamanina uzaniyor. Eski Roma’da 14 Subat günü bütün Roma halki için önemli bir gündü. Çünkü bu günde Roma tanri ve tanriçalarinin kraliçesi olan Juno’ya duyulan saygidan ötürü tatil yapilirdi. Juno ayrica Roma halki tarafindan kadinlik ve evlilik tanriçasi olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Subat gününde ise Lupercalia Bayrami basliyordu. Bu bayram halkin genç nüfusu için büyük önem tasiyordu. Bunun nedeni ise yasantilari kesin kurallar ile sinirlandirilmis, bunun dogal sonucu olarak bir birliktelik yasama sansi olmayan bu gençler sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardi. Hangi genç bayanin hangi genç erkek ile bir çift olusturacagi eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayrami’nin arife günü yapilan bir çekilis ile belli oluyordu. Romali genç kizlar isimlerini küçük kagit parçalarinin üzerine yazip bir kavanoza koyuyorlardi. Genç Romali erkkeler ise kavanozdan bu kagitlari çekerek üzerinde hangi kizin ismi yaziyorsa o kizla bayram eglenceleri boyunca beraber oluyorlardi. Bu birliktelikler birbirine asik olan çiftler için bayram süresinin disina tasip genellikle evlilikle sonlaniyordu. Imparator 2. Claudius, Roma’yi kendi kati kurallari ile zalimce yöneten bir hükümdardi. Onun için en büyük problem ordusunda savasacak asker bulamamakti. Ona göre bu durumun tek sebebi Romali erkeklerin asklarini ve ailelerini birakmak istememeleriydi. Iste bu yüzden Roma’daki tüm nisan ve evlilikleri kaldirdi. Aziz Valentine de Claudius’un hükümdarligi zamaninda Roma’da yasayan bir papazdi. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius’un yasagina ragmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak imparator bu durumu bir süre sonra ögrendi. Aziz Valentine insanlari evlendirmeye devam ettigi için tutuklandi ve yaptiklarinin cezasi olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yilinin 14 Subati Hristiyan sehitligine gömüldü. Ayni zamanlarda Roma’daki putperestler, subat ayi içinde kutlanan Lupercalia Bayrami’ni kendi putperest tanrilari için kutluyorlardi. Bayram öncesi yapilan geleneksel çekilisi ise seromoniye bagli kalarak kendileri için uygulamaya basladilar. Hristiyan Kilisesi’nin ilk kuruldugu yillarda hizmet veren papazlar bu törenlerin, özellikle de evlenmemis gençlerin putperestler ile birlikte anilmasindan rahatsiz olduklari için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anilmasini istedikleri için Lupercalia Bayrami’nin basladigi günü Aziz Valentine Günü olarak kutlamaya basladilar. O gün bugündür her yilin 14 Subat’I Sevgililer Günü olarak kutlanmaya devam ediyor ve yeryüzünde kadin ve erkek beraber oldugu sürece de kutlanmaya devam edecek gibi. SAINT VALENTINE VE SEVGILILER GÜNÜ Milattan sonra ilk yüzyillardan beri her yil subat ayinin ondördünde kutlanan Sevgililer Günü’nün baslangici ile ilgili o günden günümüze kadar gelmis çesitli efsane ve hikayeler var. Bazi kaynaklara göre bu özel günün kutlanma sebebi Hristiyanligi seçtigi ve bu inancindan vazgeçmedigi için öldürülen Romali Aziz Valentine. 14 Subat 270 yilinda ölen Valentine’nin ölüm günü o günden sonra Sevgililer Günü olarak kutlanmaya baslanmis. Efsanenin baska bir yönü ise Aziz Valentine’nin Imparator Claudius hükümdarligi ile ayni dönemde bir tapinakta papaz olarak hizmet vermesi ile ilgili. Claudius Valentine’i emirlerine uymadigi ve kendisine baskaldirdigi için tutuklatip öldürdü. Bu olaydan 226 yil sonra 496’da Papa Gelasius Aziz Valentine’i onurlandirmak için Subat 14’ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemistir. Yillar geçtikçe yavas yavas Subat 14 sevgililerin, asiklarin birbirlerine ask mesajlari yolladigi bir gün haline geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anilmaya baslandi. Sevgililer Günü, 1800 yillardan sonra Amerika’da Esther Howland’in ilk Sevgililer Günü kartini yollamasindan bu yana günümüzde daha çok sayida insanin kutladigi toplumsal bir olay haline geldi. Bunun dogal sonucu olarak olayin ticari yönü çok gelisti. Neredeyse herkes her yil 14 Subat’ta sevgililerine veya eslerine bu günün ruhu ile bütünlesen, karsi tarafa sevgilerini anlatan hediyeler veriyor. Bu hediyelerin basinda ise sade ama bir o kadar anlamli çiçekler geliyor. Sevginizi alacaganiz çikolata veya yollayacaginiz bir kart ile de anlatmaniz mümkün. Kisacasi bu özel günde yaninizda gerçekten sevdiginiz birisinin olmasi ve sevginizin karsiliginin oldugunu bilmek herhalde hepsinden çok ama çok daha önemli.

4 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir