Bebek İsimleri

U
Uca: Ulu, yüce, yüksek, erişilmez
Uğur: İnsana iyilik getirdiğine inanılan doğaüstü güç ya da bir iyiliğin muştucusu sayılan herhangi bir belirti; iyilik kaynağı olan şey
Uğuralp: Uğurlu yiğit
Ulaş: (“Varmak, ardından koşup yetişmek” anlamına gelen “ulaşmak”tan Buyruk) yetiş, eriş
Ulu: Çok büyük erdemleri olan, yüce; erişilmez derecede yüksek ve büyük;
Ulualp: Yüce yiğit, ulu yiğit
Ulubay: Yüce ve zengin kimse
Uluhan: Yüce kağan
Umay: Hint Okyanusu adalarında bulunan güvercin büyüklüğünde Zümrüt yeşili kanatları olan, kemikle beslenen, üzerinde Uçtuğu kişiye zenginlik ve mutluluk getireceğine inanılan masal kuşu, devlet kuşu, devlet kuşu; tanrıça
Umut: Ummaktan doğan iç erinci, umulan şey, ümit
Ural: Asya’da bir sıradağ; bu sıradağlardan çıkıp Hazer Denizi’ne dökülen bir ırmak
Utkan: Ateşli kan, od kan
Utku: Birçok emek ve çekinceli uğraşmalar sonucu erişilen mutlu sonuç, yengi, zafer
Uygar: Uygarlığın olanaklarından yararlanan ya da böyle olanakları olan bir ülkede yaşayan
Uygur: VII. Yüzyılda Orta Asya’da büyük bir devlet ve uygarlık kurmuş olan Türk ulusu ve bu ulustan olan kimse
Uysal: Yumuşak başlı, söz dinler, söz anlar, uyar
Uzay: Bütün varlıkları her yandan kaplayan sonsuz boşluk
Uzel: Usta el, becerikli el, işe yatkın el
Uzer: Becerikli yiğit

Ü
Üçer: Üç yiğit
Ülgen: Ulu, yüce, yüksek, sağlam; iyilik tanrısı
Ülkü: Kişiyi umut içinde yaşatan, ulaşılmaya çalışılan yüce dilek, amaç, erek
Ünal: Ad sahibi ol, ünlen, tanın
Ünalan: Ad sahibi olan, ünlenmiş kişi, ünü olan kimse, iyi ad sahibi
Ünalp: Ünlü yiğit
Ünay: Ünlü ve ay gibi kimse, ünü olan Ay
Üner: Ünlü yiğit
Ünlü: Herkesçe tanınan, ün salmış olan, tanınmış
Ünol: Şan ol, ünlü ol
Ünsal: Her yana adını duyur
Ünver: Her yana adını duyur, çok tanınmış biri ol, ünlen
Ürkmez: Korkmaz
Ürün: Doğadan elde edilen yararlı şey

V
Varan: Giden, varan
Varlık: Var olan her şey; önemli, yararlı, değerli şey; var oluş; para Mal, mülk ve genel olarak zenginlik Varol her zaman yaşa
Vural: Vurarak al, vurup al.
Vurgun: Vurulmuş çok sevmiş kimse, tutkun

Y
Yağan: Yağış
Yağız: Koyu buğday rengi, esmer
Yağızalp: Esmer, yiğit, karayağız yiğit
Yalaz: Ateş dili, ateşin her yana uzanan dili, yalım, alaz
Yalazalp: Yalımlı yiğit, yalım gibi yiğit
Yalçın: Düz, çıplak ve dik; düz, kaygan, sarp, dik
Yalçıner: Sarp yiğit, dik yiğit
Yalgın: Ilgım, serap; aşı kalemi almaya ve aşılamaya elverişli ağaç, çiçek
Yalım: Ateşin dili, alaz, yalaz, yalaza, alev
Yalın: Çıplak; içine başka şey katılmamış, sade; gösterişsiz, süssüz
Yalınalp: Katışıksız yiğit, sade yiğit
Yalkın: Yalnız, tek, tek başına; ince, zayıf
Yalman: Düz, çıplak ve yassı taş; mızrak ucu; dik, sarp, yalçın
Yamaç: Dağın eğik yüzeyi, eğik yanı, bayır; karşı
Yaman: İşbilir, kurnaz, becerikli
Yankı: Sesin bir yere çarparak dönmesiyle duyulan ikinci ses
Yavuz: Çok sert, yaman, yürekli, korkusuz
Yavuzalp: Korkusuz yiğit, yaman yiğit
Yenal: Yenerek al
Yener: Oyun, yarış, savaş gibi şeylerde karşısındakine üstün gelir
Yengi: Üstün gelme, yenme, utku, zafer
Yetkin: Yetişkin, olgunlaşmış, erişmiş
Yıldıralp: Korkutan yiğit, yıldıran yiğit
Yıldıray: Parıldayan Ay, ışık saçan Ay
Yıldırım: Büyük bir ışıkla gürültü çıkararak hava ile yer arasında olan elektrik Boşalması, şimşek; Osmanlı İmparatoru Yıldırım Beyazıt’ın adından
Yiğit: Güçlü ve yürekli; delikanlı, genç, genç adam
Yiğitalp: Yiğitler yiğidi, erler eri
Yiğitcan: Güçlü ve yürekli kimse
Yöntem: Bir işte tutulacak yol, ereğe ulaşmak için tutulacak özenli yol
Yurdakul: Yurda hizmet eden, yurda kul olan kimse
Yüce: Yüksek, büyük, erişimez, ulu
Yücel: Yüce bir duruma gel, yüceleş, büyüdükçe büyü, yükseldikçe yüksel, Büyük ol, ulu ol
Yüksel: Yükseklere çık, yücel; ilerle

Z
Zobu: Itiyarı, delikanlı; hovarda
Zorlu: Güçlü; tuttuğunu koparan

3 yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir