Sümbülzade Vehbi Efendinin Şiiri ve Hikayesi

Arkadaşlar aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden sümbül zade vehbi efendinin müstesna bir eseridir.
Rücu sanatının şahikası kabul edilir, şiirin hikayesi ise şöyle:

Bir gün padişah vehbi efendiyi yanına çağırır ve:
”Bana öyle bir şiir yazki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek gelsin sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin”der.
ve işte sonuç aşağıda :

azm-u hamam edelim sürtüştürem ben sana
kese ile sabunu rahat etsincism-u can

lal-ı şarap içirem ve ıslatıp geçirem
parmağına yüzüğü hatem-izer drahşan

eğil eğil sokayım iki tutam azmıdır
lale ile sümbülü kankulane nevcivan

diz çökerek önüne ılık ılık akıtam
bir gümüş ibrik ile destine ab-revan

salınarak giderken arkandan ben sokayım
ard eteğin beline olmasın çamur aman

kulaklarından tutam dibine kadar sokam
sahtıyandan çizmeyi olasın yola revan

öyle bir sokayımki kalmasın dışarda hiç
düşmanın bağrına hançerimi nagehan

ağer arzu edersen ben ağzına vereyim
yeterki sen kulundan lokum iste herzaman

herkeze vermektesin birde bana versene
avuç avuç altını olsun kulun şaduman

sen herzaman gelesin ben vehbiye veresin
esselamun aleyküm ve aleykümu selam.

Diye yazar şiiri ve padişah onu hayatını bağışlayarak ödüllendirir.
Komik ve tamamiyle gerçektir…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir