Yalnızlık Sözleri

Yalnızlar için seçilmiş birbirinden güzel yalnızlık sözleri ve yalnızlık nickleri

Hiç ummadığınız anda üzülüyorsanız yalnız değilsinizdir.

Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım. Hiç bu kadar uzun susmadın sevdiğim. Hiç bu kadar uzun gitmedin bilmediğim yerlere, gözlerimi götürmeden yanında!

Sevdiğimden bu yana her acıyı tattım her çileye alıştım, yalnız senin yokluğuna alışamadım.artık anlıyorum hasretten, gözyaşından başka bir şey vermemişsin bana.

Sen benim içimde açan bir güldün.Sönmek bilmeyen alevlenen içimde başımı her yastığa koyuşta sen varsın hayallerimde. Çünkü sen benim içimden söküp bir türlü atamadığımsın YAR.

Ölmek dünyada unutulup gitmekmiş, ölmek bir kefen giymekmiş, ölmek o soğuk o korkunç ve o kara toprağa girmekmiş… yok be aşkım asıl ölmek “sensizlikmiş”

Yağmur vuruyorsa pencerene anla ki o zaman ben ağlıyorum. Yağmur pencerene vururken, benim gözyaşlarım da kalbime vuruyor; Tıpkı yağmur gibi.

Sesin ruhumda bebek teni, sözün kalbimde çiçek seli. Lanet olsun yokluğuna, hasretin hiç bitmedi.

Şimdi o kadar zor ki geri dönmek seni unutup başkasını sevmek ama bir şeyi anladım çok zormuş sevilmeden sevmek

Sevgiye gebe kalmış yüreğim hasret doğurdu, çileyle yoğrulmuş gönlüm unutulmuşluğun acısıyla kavruldu. Bir dala vuslta yeterdi yardan kıymetliymiş sunmadı. Aşk olsun

Şimdi uzak bir kenttesin ve yağmur yağıyorsa. Düşüyorsam yüreğine tane tane. Ve sen istiyorsan, gelirim, serilirim kıyılarına…

Ayrılığın resmini çizdim sarı odalara, yüreğimi soğuttum zemheri ayazında. Sonra uzun uzun rüzgarın gülüşünü seyrettim çaresizce. Ve gecenin en koyulaştığı yerde ölümü kucakladım masmavi yüreğimle…

Mutsuz insanlar hep birşeyler beklerler, bunu biliyorum. Çünkü bende hep birşeyler bekliyorum, ama birşeyler beklediğim için mi mutsuzum yoksa mutsuz olduğum için mi birşeyler bekliyorum onu anlayamıyorum.

Aklımdaydın gün geceye devrildiğinde, gece uzundu, yağmurluydu, hava soğuk sen uzaktın. Oysa ki bir sen vardın içimi ısıtacak.

Mehtap dışarıda gümüşten bir iz bırakırken, gökte yıldızlar parlıyordu. Yalnız kaldığım günler ve geceler kalbim her yerde seni arıyordu.

Gideceğim buralardan dönmem bir daha, son bir kez sarılayım boynuna, seviyorum seni ama dönmem bir daha, yüreğim sızlıyor elveda.

Birgün hayatın bütün güzelliklerinden vazgeçip ölüme sessiz sedasız gitmek istersen yanıma gel ki sana sensiz yaşamanın sensiz olmanın ölüm olduğunu göstereyim.
[include file=inc468.php]
Sürü kalabalığından, bir kartalın yalnızlığıdır benimkisi. Yağmur sonrası gözyaşı gibi çiğ tanesinin yalnızlığıdır, aşk için solan yalnızlığıdır.

Sen hiç geceleri sabahlara kadar ağladın mı yalnızlık nedir bilir misin sorarım sana.

Dudaklarımdan düşürmediğim bir sigara gibisin. Üstelik, öyle bir illetsin ki bir sara gibi her daim uykularımda beni nöbet nöbet yoklarsın; öyle uslanmaz öyle utanmaz nöbetlerine alışamadım.
her acıyı taşıdım da yüreğimde bir sensizliği taşıyamadım

Ne kadar güzeldi senle beraber olmak şimdi yalnızım ellerim basımın arasında seni düşünüyorum.

Bir marangoz ustasıyım adeta, bir ayağı mutlaka kısa masa yapan. Bir elimde çekiç bir elimde cıvı, kendimi bir resim gibi çakacağım insanı arıyorum yıllardır

Seni aradım, tüm bir hayat. Şimdi bulmuşken, gitme ne olur. Terk etme beni, bırakma beni yalnızlığımla. Sen de kal bizimle

Şimdi başkasının olsan da, boynu bükük yalnız kalsam da, elimi tutup saçımı okşamasan da biliyorum yine de benimsin.¦

Yine kumsal sakın yine deniz durgun yine güneş batıyor ve ben yine yalnızım.

Bu yalnızlık ölümden beter, acıların sonu değil midir dertler, olum gelmiş kapıma, can bu sözler neyler.

Sensiz gecelerde yıldızlar dost yalnızlığıma, aldatıyorlar beni ilk gün ışığında.

Yine güneşin batma saati, kiminin umutları, kiminin sevdalarıyla beraber. Yine yalnızlığa selam saati, kaybolmuş sevgiler çaresiz hüzünlerle beraber.

Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz.

Sakın üzmesin seni karşılıksız sevgiler, bağrına tas basarsın acılar bir gün diner, giden gitsin aldırma yangınlarda söner. sakın bakma ardına krallar önde gider.

Gözlerime bakıpta ağlama diyorsun sensizlik ne acı biliyor musun yalnızlığın karanlık bu dünyasında aşkımla sensizim anlıyor musun ?

Yalnızlık ne uçsuz bucaksız mavi denizde olmak nede bir çöl ortasında tek basına kalmaktır yalnızlık bu şehirde bu insan kalabalığında seni arayıp da bulamamaktır.

Adını koyamadığım yalnızlıklar içindeyim ne olduğunu hala bilemiyorum bir yandan giderken bir yandan ağlıyorum ama ağlayan gözlerim değil kalbim bunu da iyi biliyorum!

Dilimden elveda çıkıyor yüreğim kal diyor bu dünyaya seni bulmaya gelmiştim uygun adım voltalar birbirini kovalıyor dilim varmıyor yüzüm tutmuyor sensiz olmuyor.

Bu büyük yalnızlık biter mi bilmem, bir daha bu gönül sever mı bilmem, ziyan oldu gönlüm, ihaneti gördüm.. Benim buna ömrüm yeter mi bilmem..?

Sen hiç bir zaman yalnız oldun mu, yalnızlık hissettin mi? Geceleri ağlayarak sabahladın mı? Yalnızlığı bilirsin sen be zalim, çünkü hiç yalnızlığı yasamak istemedim.

Varsın böyle geçsin yalancı günler, varsın canımı alsın yine yalnızlık. kokunu verirken vazomdaki güller yıkar mı sandın beni bu yalancı ayrılık.

Gözlerin geçiyor gözlerimden ve sensiz gecen her saniyenin hesabını veremediğim kalbimi çıkarıyorum yerinden. Sensizlik zaten olum, ha öyle olmuşum ha böyle olmuşum.

Ben öylece kala kaldım ardından, hain kış soğuğunda, yarım kalmış bir aşkın ortasında, tek basıma.

Sen her şey demek değilsin biliyorum ama ben herşeyi seninle yasamak istiyorum.

Ne kadar güzelse teninin kokusu o kadar kotudur yalnızlık korkusu nasıl imkansızsa hayaline sarılmak öylesine imkansızdır seni unutmak bebişim.

Bulutlara yükledim özlemimi rüzgalarla yolladım selamımı yağmurlarla yolladım gözyaşlarımı küçük melekler gönderdim seni öpmeye geldiler mi.

Sensizlik kor gibi düşer yüreğime ama yakmaz, beni o ateş sadece sen beni bir gün terk edip gidersen yakar.

Sevgi üzerine kurulan su Dünya’da sevgisiz yasamak boşa yaşamaktır bence. boş bir yürek taşımak kadar acı veren ne olabilir ki.

Tablo resimlerine benzemez gecelerin rengi. İçime sığmayan bir acı var. Ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.

Ey gönül yine bu gece kederim geceden de yüce gel beraber susalım karayazım böyleymiş.

Saate ilişiyor gözlerim. Artık kendimi de kandıramıyorum yalanların yalandan öteye gideceği yok.

Beklerken seni, gece yere indi. Hayalim dikenler üzerinden yürüyor, donan tenim, yanan yüreğim

Öyle yalnızım ki bu gece dalgaların kumla birleşmesini kıskandım, toprağın suya doymasını kıskandım

Tablo resimlerine benzemez gecelerin rengi. Öyle karanlık, öyle pembe, öyle durgun. İçime sığmayan bir acı var bugün bende, ya ben fazlayım bu şehirde, yada diğer yarım eksik.

Her günümde ayrı çile, dert üstüne dertler dile, bulamazsam derman bile, inan dertler yetmez bana

[include file=inc.php]

243 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir