Atasözleri

Düşündürücü ata sözleri, atasözlerinin anlamları ve açıklamalı atasözleri

Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz.

Sevilmedik ot, insanın başucunda biter.

Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.

Emek olmadan yemek olmaz.

Her yokuşun bir inişi vardır.

Emanet atın dişi arpa yerken kırılır.

Öfke gelir gider, kelle gider gelmez.

Okumayı sevmeyene dokuz hoca az
Gecinmeyi bilmeyene dokuz koca az

Demir nemden insan gamdan cürür

Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur

Eken bicer, konan göcer

3 şey gizlenemez: Aşk, duman, yoksulluk.

Abdal ata binince bey olduğunu sanır.

İşi olmayanın aşı olmaz.

Herkesin hamuru ekmeğine göredir.

Herkesin yorulduğu yere han yapılmaz.

Evlenmeden evvel gözlerinizi dört açın. Evlendikten sonra yarı yarıya kapayın.

Kadın gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar önünden gidenin arkasından koşar.

Dikenler arasında güller yetişir.

Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar.

Bir adam en çok Sevgilisini, en iyi şekilde ailesini, en uzun da annesini sever

Biri sizi bir kez aldatırsa suç onundur. İki kez aldatırsa suç sizindir.

İlk karını sana Allah, İkinci karını insanlar, üçüncüsünü ise şeytan gönderir

Hiç bir mutfak iki kadını alacak kadar zengin değildir.

Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.

Yatağa yattığım zaman, problemlerimi elbiselerimde bırakırım.

Açıklamalı Atasözleri;

Adam olana bir söz yeter:

Dürüst, anlayışlı ve iyi ahlâklı kimselere bir şeyi bir defa söylemek yeterlidir. İstenileni yapmak için tekrar tekrar ikaz etmek zorunda kalınan insanlarda akıl, ahlâk veya kişilik yönünden eksiklik var demektir. Bir konuda anlayışsızlık göstermek art niyet belirtisidir.

Bir kimseye bir iş yaptırmak bir öğüt vermek veya doğru yolu göstermek hususunda yakınırken söylenir.

Az söyle, çok dinle:

Konuşmak insanoğluna bağışlanan nimetlerin en büyüklerindendir. Buna rağmen yerinde ve uygun konuşma, herkesin başaramadığı bir meziyettir.

Sözün en güzeli, az ve öz olanıdır. İnsanın karşılaştığı kötü durumların pek çoğu dili yüzündendir. Çok konuşan çok hata yapar. Sırf konuşmuş olmak için veya gereksiz yere konuşanların başı dertten kurtulamaz. Oysa az konuşup çok dinlemenin pek çok yararları vardır. Gerekmedikçe konuşmamak bir saadet, çok dinlemek de bir erdemdir. Herkesin bu kurala uyması gerekir.

Çok konuşanlara tembih, yetişme çağındaki insanlara tavsiye için söylenir.

Büyük lokma ye (de) büyük söyleme:

Başkalarını eleştirirken onları kınamamak gerekir. Eleştiriler genellikle yapıcı olmalı, hele hele kendimizi eleştirilen kişiden asla üstün görmemelidir. Büyük konuşmak insanın değerini azaltır. Kaldı ki başkalarını kınayan kişi çok zaman aynı duruma kendisi de düşmüştür. Ayıplamak, ayıplanan durumu davet etmek gibidir.

Kendilerini üstün görme çabasıyla başkaları aleyhinde atıp tutanlara bir tembih sözü olarak söylenir.

Derdini söyleyemeyen, derman bulamaz:

Çaresizlik içinde bocaladığımız birçok durumlar vardır ki başkalarına açılamadığımız için bir çıkış yolu bulamayız. İnsanın tek başına halledemeyeceği müşküller olabilir. Bu durumda bize yardımı dokunabilecek birisine müracaat etmek kaçınılmazdır. Aksi takdirde içe gömülen dertler, kişileri ruh bunalımlarına sürükleyebilir.

Zor anlarda bir yol gösteri aramanın gerektiğini vurgulamak için söylenir.

Dilin kemiği yoktur:

Kişiler değişik zamanlarda apayrı fikirleri savunabilir; bugün kara dediklerine yarın ak diyebilirler. Konuşmak kolaydır, atıp tutmak da. Ama iş icraata gelince söyleneni yapmak güçleşir. Hele hele kötü sözler söyleyip tehditler savurmak asla hoş görülmez.

Uygunsuz ve kabul edilemeyecek sözler söyleyen kişiler hakkında kullanılır.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar:

Toplumlar genel eğilimlerine göre sosyal hayatlarını düzenlerler ve toplumun genel gidişatı bireyleri de etkiler. Herkesin Yalancı, düzenbaz, ahlâksız olduğu bir toplumda birilerinin dürüst, doğru ve iyi olması hazmedilemez. Daima hakkı, haklıyı gözeten doğruyu söyleyen böyle kişiler, başkalarının çıkarlarına engel oldukları için dışlanırlar ve zulüm görürler. Ne olursa olsun doğrudan ayrılmamak gerekir. Başkaları bana zarar verir korkusuyla gerçekleri söylememek, toplumları yıkan en kötü hastalıktır.

Hak’tan yana olup doğruyu söylediği için zarar gören insanları teselli amacıyla söylenir.

Doğru söz acıdır:

Kötü davranışları alışkanlık edinen ahlâksız insanlar bile ahlâklı ve dürüst olmayı ister, böyle görünmeye can atarlar. Çünkü çıkarları bunu gerektirir. Bir gün birinin çıkıp onlar hakkındaki gerçekleri bütün çıplaklığıyla söylemesi onlara çok acı gelir. Ancak yine de doğru sözü söylemekten kaçınmamalıdır.

Menfaate dokunan gerçeklerin söz konusu edildiği zamanlarda söylenir.

Laf torbaya girmez:

Ağızdan çıkan bir sözün hiç söylenmemiş gibi gizlenmesi imkânsızdır. Onu duyan kişiler üzerinde, iyi veya kötü mutlaka bir etki yapar ve yayılır. Bu durumda pişman olunan sözler, söyleyen kişilere zarar verir. O hâlde her sözü düşünerek söylemek, önünün ardını hesap etmek gerekir. İstenmeyen durumlarla karşılaşmamak için sözlerimize çok dikkat etmeliyiz.

Söz söylerken iyi düşünmenin ve temkinli davranmanın gerekliliğini anlatmak üzere söylenir.

Leyleğin ömür laklakla geçer:

Aylak kişiler zamanlarının çoğunu konuşmakla geçirirler. Oysa bu gevezeliklerinden hiçbir yarar elde edilemez. Bilakis zaman boşa tüketilmiş, yapılması gereken işler yapılamamış olur. Hiçbir iş yapmadan ileride yapacağı işleri anlatan; ama hiçbirini yapmaya yanaşmayan ince insanlar vardır ki başkalarını meşgul etmekten öte bir meziyetleri yoktur. Bu türden kişilerin çenesine takılarak zamanımızı boşa harcamamalıyız.

Boş konuşmayı ve atıp tutmayı kendine huy edinen kişiler hakkında söylenir.

Marifet iltifata tâbidir:

Kişilerin başarıları takdir edildiği ve karşılığı verildiği müddetçe daha iyi sonuçlar elde edilir ve başarıların devamı sağlanır. Çok kaliteli bir mal üreten kişi, eğer o mala alıcı bulamıyorsa başarısının bir anlamı yoktur. Kişilerin yararına kullanılmayan başarılar devamlı olamaz.

Beceri ve başarıları ödüllendirmek gerektiğini vurgulamak üzere söylenir.

Alfabetik Atasözleri için aşağıdaki sayfalara geçiniz..

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

45 yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir