Açıktan Atama Nedir?

Halihazırda memur olmayan bir kişinin, boş memur kadrolarına atanması açıktan atama olarak adlandırılır. Uygulamada 2 şekilde gerçekleşir:

Açıktan İlk Defa Atama

Sınavlı veya sınavsız alım usulü ile daha önce hiç memuriyeti olmayanların ilk defa Devlet memurluğuna atanmalarıdır.

Açıktan Yeniden Atama

– 657 sayılı DMK 92. Maddesi uyarınca yapılan açıktan yeniden atama:- İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu Kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenlerin ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunması ve bu sınıfın niteliklerini taşımaları şartıyla atanmalarıdır.

– Diğer personel kanunlarına göre çalışırken görevden ayrılanların atanması:

657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden çekilmiş olanların boş kadro bulunması ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımaları kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki memuriyetlere atanmalarıdır.

Nakil yoluyla atama nedir?

Halihazırda bir kamu kurum ve kuruluşunda Devlet memuru olarak çalışanların, başka bir kamu kurum ve kuruluşunun durumuna uygun münhal kadrosuna atanmasıdır.

Kamu kurum ve kuruluşlarının münhal kadrolarına açıktan veya naklen personel atamalarına esas olacak 2011 yılına ilişkin kontenjan dağılımları neyi ifade etmektedir?

Her yıl yeni Bütçe Kanunu ile ilgili yıl içinde kamu kurum ve kuruluşlarına boş olan kadrolarından ne kadarına atama yapabileceklerini belirten hükümlere yer verilir. Kurumlar ancak Bütçe Kanunu yürürlüğe girdikten sonra belirlenen sayıda kadrosuna çıktan atama ya da nakil yolu ile memur alımı yapabilirler.

A) 2011 Bütçe Kanununda “ …. kamu idare, kurum ve kuruluşları; serbest memur kadrolarına 2010 yılında emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu ayrılan memur sayısının yüzde 50’sini geçmeyecek şekilde açıktan veya diğer kamu idare, kurum ve kuruluşlarından nakil suretiyle atama yapabilir….” ifadesi yer almaktadır. Yani kamu kurumlarından burada belirtilen sebeplerden herhangi birisi nedeniyle ayrılanlar olursa bu ayrılanların en fazla % 50 si kadar sonraki yılda yeni kontenjan verilmesine gerek kalmaksızın memur alımı yapabilir ve bunu isterse açıktan atama isterse başka kurumlardan nakil yoluyla gerçekleştirebilir. Atamalar hususunda esas olan uygulama budur.

Örneğin, 2010 yılında bir kurumdan emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu toplam 300 Devlet memuru ayrılmış olsun. 2011 yılında yani bu yıl bu kurum en fazla 150 memur alabilir. Bu sayı kurumun takdirindedir ve 150’yi geçemez ama personel ihtiyacına göre daha az olabilir. Görüldüğü gibi bunun izin verilen kontenjan listesi ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi esas olan bu uygulamadır ve buna rağmen kurumun memur ihtiyacı karşılanamazsa bu sefer diğer hükümler devreye girmektedir.

B) Bütçe Kanununda yukarıdaki ifadeyi takiben “Bu sınırlar içinde memur ihtiyacını karşılayamayacak söz konusu idare, kurum ve kuruluşlardan yükseköğretim kurumları için ilave 4.000 adet, diğerleri için ilave 21.000 adet atama izni verilebilir.” ifadesine de yer verilmiştir. Yani kamu kurumu “A” dabelirtilen şekilde personel ihtiyacını karşılayamazsa bu sefer bu hüküm uyarınca belirlenecek kontenjan sayısı kadar memur alabilir. Bu sayı toplam sayıdır ve Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının görüşü ve Başbakanın onayı ile bu toplam kontenjan sayısı kurumlara dağıtılır. Kurumlar kendilerine verilen miktarı aşamazlar.

Örneğin, bir kurum “A” da belirtilen şekilde personel açığını tamamlayamamış ise bu durumda “B” de belirtilidiği üzere kendisine verilen kontenjanı kullanır. Burada kurum kendisine verilen sayıyı aşamaz fakat dilediği kadarını kullanma hakkı bulunmaktadır.

Somutlaştırırsak A kurumundan 2010 yılında emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu ayrılan memur sayısı 300’dür. 2011 yılında ise 600 personele ihtiyaç duymaktadır A kurumu önceki yıldan ayrılan personel sayısının yarısı olan 150 kadroyu kullandıktan sonra kalan açığını Bütçe Kanunu ile kendisine verilecek açıktan atama iznini kullanarak dolduracaktır.

Bütçe Kanunu uyarınca belirlenen sınırlama ve izin sayılarına dahil olmayan personel alımları hangileridir?

-Hâkimlik ve savcılık meslekleri ile bu meslekten sayılan görevlere yapılacak atamalar,

-Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği uyarınca asistan kadrolarına yapılacak atamalar,

-Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığında münhasıran vergi ve sosyal güvenlik alanlarında istihdam edilecek yardımcı, stajyer ve kontrol memuru kadrolarına yapılacak atamalar,

-657 sayılı Kanununa göre yapılacak özürlü personel atamaları,

-Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu kapsamında veya diğer ilgili mevzuata göre yapılacak askeri personel atamaları,

-Emniyet hizmetleri sınıfında bulunan kadrolara yapılacak atamalar,

-Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesi uyarınca yapılacak atamalar,

-Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun ek 1 inci maddesi uyarınca yapılacak atamalar,

-Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 22 nci maddesi uyarınca yapılacak personel nakilleri,

-Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesi uyarınca yapılacak personel nakilleri,

-Belediyelerin personel alımları,

-İl özel idaresi personel alımları,

-MİT personel alımları,

-399 sayılı KHK’ye tabi KİT personel alımları,

-İşçi alımları,

-İl Afet Acil Durum ve Yardım Müdürlükleri personel alımları,

-4/B statüsündeki sözleşmeli personel alımları (sözleşmeli öğretmen, sağlık personeli vb hepsi dahil)

-Kendi özel mevzuatı uyarınca yapılan sözleşmeli personel alımları (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, TSE, Merkez Bankası vb)

Görüldüğü gibi burada belirtilen 21.000 + 4.000 sayısına yukarıda belirttiğimiz istisnalar dahil değildir.

Bu durumun 2011/1 Merkezi Yerleştirmelerine yansıması nasıl olacaktır?

Bilindiği üzere, merkezi yerleştirmeler (B Grubu) “657’ye tabi kadrolu Devlet memurlukları” ve “399’a tabi KİT Sözleşmeli pozisyonları”ndan oluşmaktadır

Öncelikle kadrolu Devlet memurluklarını için konuşmak gerekirse, 2011 Bütçe Kanunuyla kurumlara dağıtılan kontenjanlar incelendiğinde bu kurumların merkezi yerleştirme usulü ile personel almakta olup ve bu kurumlar boş kadrolarına yapacakları nakil veya açıktan atama yoluyla memur alımlarında “A” ve “B” bölümlerinde belirtilen sınırlamalara tabi olacaklardır.

Ancak bu sınırlamalara tabi olmayan kurumları incelediğimizde ise

-Belediye

-İl Özel İdaresi

– Afet Acil Durum ve Yardım Müdürlükleri

gibi kurumlar da kadrolu Devlet memuru talebinde bulunarak merkezi yerleştirme ile personel almaktadır. Yani bu kurumlar istemeleri halinde merkezi yerleştirmelerde serbestçe kadro talebinde bulunabilmektedirler.

399’a tabi KİT sözleşmeli personel pozisyonlarını inceleyecek olursak bunların da Merkezi Yerleştirme için talebinde bulunmaları konusunda “A” ve “B” bölümünde belirtilen sınırlamalara tabi olmadıkları görülmektedir. Bu kurumlar sözleşmeli pozisyon için izinlerini Yatırım ve Finansman kararnamesi ile alırlar.

ÖZETLE:

Merkezi Yerleştirmelerde kadro/pozisyon talepleri konusunda Bütçe Kanunu sınırlamasına tabi olan ve olmayan kurumlar yukarıda açıklandığı gibidir.

Bu kontenjan listesinde belirtilen kurumlar bu sınırlamalara tabidirler ve personel ihtiyaçlarını başka kurumlardan nakil yolu ile giderebilirler ya da açıktan atama yapabilirler. Üstelik kurumlar kendilerine verilen kontenjanın hepsini kullanma mecburiyetinde de değildirler.

Açıkladığımız diğer kurumlar ise bu sınırlamaya tabi değildirler ve usulüne uygun olarak ihtiyaçları kadar personel alımı yapabilirler.

Sonuç olarak merkezi yerleştirmelerdeki toplam kadro/pozisyon sayısı adayların kafasını karıştıran bu kontenjan dağılımı listesindeki kurumların taleplerinden ibaret olmayacaktır.

Bu konu hakkında başka şahıs ya da sitelerin yanlış yönlendirici görüş ve açıklamalarına itibar etmemenizi önemle arz ederiz.

Saygılarımızla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir